Çalışma Dairesi Müfettişi Münür Rahvancıoğlu, İşçinin El Kitabı’nda işten çıkartılma sebeplerini ayrıntılı bir şekilde inceledi. İzin dönüşü işten çıkarmaların sık yaşandığına dikkat çeken Rahvancıoğlu, mutlaka yazılı izin formu alınması gerektiğini vurguladı.
Rahvancıoğlu kitapta şunları belirtti:
İş Yasası'nın 15'inci maddesinin 1'inci fikrasına göre "İşveren- den izin almaksızın veya haklı bir nedene dayanmaksızın ardı ardı- na üç iş günü veya bir yıl içinde beş işgünü veya bir yıl içinde üç defa herhangi bir tatil gününden sonraki işgünü işine gelmemek", patronun işçiyi önceden bildirim yapmaksızın durdurmasına yeterli sebeptir. Bu maddede ve tüm İş Yasası'nda sözü edilen "iş günü herhangi bir hafta günü değildir. Günde sekiz saat normal mesai yapılan bir iş yerinde, haftada sadece beş iş günü vardır. Pazarte- si-cuma çalışılıyorsa, cumartesi ve pazar günleri iş günü değildir. İşçiler çoğu durumda yasa dışı olarak cumartesi günleri de çalış- tırılıyor olsa, cumartesi günleri iş günü değildir. Bu maddeyi şöyle örnekleyebiliriz: Normalde işçinin işte olması beklenen bir haftanın pazartesi-salı-çarşamba günleri işçi mazeretsiz, izinsiz işe gitmez se, perşembe gün işe gittiğinde patronun işçiyi iş yerine kabul etme me ve işten durdurma hakkı vardır.
Ancak bu fıkrayı daha iyi anlamak için bazı noktalara dikkat etmemiz gerekir. Bir kere patronun bu fıkrayı gerekçe göstererek İşçiyi işten durdurabilmesi için; iş yerinde yıllık izin uygulamasını "yazılı formlar aracılığı ile yürütmesi gerekir. Yıllık izin hakkı ve nasıl kullanıldığı ile ilgili ayrıntıları ileride inceleyeceğiz. Ancak iş yerinde yıllık izne çıkacak hiç kimseye form doldurtulmuyor ve bu formlar yetkili imza ile onaylanmıyorsa, yani YAZILI İZİN FORMU mevcut değilse patron bu fıkrayı gerekçe göstererek İşçiyi işten durduramaz. Çünkü sadece işe gitmemek durdurma sebebi değildir, "işverenden izin almaksızın" işe gidilmediğini iddia ediyorsa bunu ispatlamak yükümlülüğü patrona aittir.
Ayrıca gene bu madde nedeniyle bir işçiyi işten durduracak olan patronun, iş yerinde İŞE GİRİŞ ÇIKIŞLARI KAYIT ALTINA ALMASI ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlaması gerekir. Yani iş yerinde ya bir imza defteri ya da buna benzer bir kayıt sistemi bu- lunmalıdır. Sadece patron veya halen iş yerinde çalışmakta olan ça- lışanların iddiası, işe gelinmediğini kanıtlamaz! Halen çalışan işçiler çoğu durumda işlerini kaybetmemek için patronun istediği şekilde konuşmak eğilimindedirler!
Eğer bir işçi yazılı izin formu aracılığı ile izin almamış ve işe "haklı bir nedenile" üç günden fazla gitmemişse, bu nedenin "haklı- lığını" ispatlamak zorundadır. Bu durum, hastalık, trafik kazası vb. gibi bir durumsa doktor raporu, polis tutanağı vb. ile ispatlanmalıdır. Gösterilecek ispat, yaşanan durumun niteliğine göre değişir. İzin al- madan ve haklı bir neden dayanmadan işe devamsızlığı alışkanlık haline getirmiş işçileri, bunu ispatlamak kaydıyla, durdurmak pat- ronun hakkıdır. Buna işine bağlı hiçbir çalışan veya bu iş yerinde örgütlü hiçbir sendika itiraz etmez. Çünkü işin devamlılığı, işçilerin hak ve menfaatleri için iş yerinin zarar görememesi, tüm çalışanların çıkarınadır.
Ülkemizde özel sektörde sendikalaşmaya karşı çıkan ve işçile rine karşı kötü niyetli davranan birçok patron; yukarıda aktardığımız fıkrayı işçilerin aleyhine kullanmaya çalışmaktadır. Ömeğin, yaygın uygulamalardan biri; gerekçesiz olarak bir veya iki gün işe gelmeyen İşçinin bu maddeye dayandırılarak üçüncü iş günü beklenmeden iş- ten atılmasıdır. Böyle bir durumla karşılaşan, yani ikinci veya üçün- cũ gün işe gittiğinde işten durdurulduğunu öğrenen İşçi; hemen aynı gün bulunduğu şehirdeki Çalışma Dairesi şubesine yazılı olarak başvuru yapmalı ve durumu bildirmelidir. Eğer üç günün geçmesini beklenir ve başvuru geç yapılırsa, patron yalan iddiasını ispatlama şansı bulacaktır. Benzer bir şekilde "sen işe gelme, benden haber bekle" şeklinde talimat veren bir patronun bunu yazılı yapması için israrcı olmak gerekir. Çünkü işe gidilmeyen günler daha sonra bu maddeye dayandınlarak duruş sebebi gibi gösterilmeye çalışılabilir. Bu fıkra ile ilgili bir başka kötü niyetli uygulama da şöyledir. Bir İşçi izin almadan ve haklı bir nedene dayanmadan ardı ardına üç iş gününden fazla işe gitmediği halde, patron tarafından işten dur- durulmaz. Yani patron yasanın kendisine verdiği bu hakkı kullan- maz. Ancak aradan zaman geçtikten sonra (ki bu zaman bir gün de olabilir bir ay da olabilir) işçiyi başka bir sebeple işten durdurmaya karar verdiği halde bu fıkrayı gerekçe gösterir. Böyle bir uygulama yanlıştır. Yasal olarak geçerli değildir. Çünkü Yasa'nın bu fıkrasını uygulama hakkını bir kez kullanmayan patron, bu hakkından vaz- geçmiş demektir. Geriye dönük olarak bu hakkın kullanılması müm- kün değildir.
Gerçek hayatta en yaygın uygulama, işçinin izin dönüşü işten durdurulduğunu öğrenmesi şeklindedir. İşçi bir hafta izne çıkar, İzin den döndüğünde yerine başka bir işçinin alındığını ve kendisinin de işten durdurulduğunu öğrenir. Böyle bir durumda eğer yazılı izin formu varsa hak aramak daha kolaydır. Bu yüzden izin formlanının fotoğrafını çekip saklamak yerinde olacaktır. Ancak yazılı izin formu yoksa ve izne çıkarken sadece sözlü olarak onay alınmışsa da, hak sız uygulama Çalışma Dairesi'ne şikâyet edilmelidir.