Güneyin Politik Atıkları...

Kıbrıs adasında, biri tanınan diğeri tanınmayan iki ayrı devlet var.
Kıbrıs Cumhuriyeti uluslararası arenada sıklıkla aynı iddiayı tekrarlıyor.
"Ada geneli temsiliyet"...
Kulaklarını sesimize tıkayan ve gözlerini bize yuman bir devlet için oldukça iddialı ve çelişkili sözler bunlar.
Bu çelişki öyle derin ki, ada söz konusu olduğunda kuzey tarafından paylaşılan her görüş, sanki işe yaramaz ve değersiz bir çöp gibi göz ardı ediliyor.
Dikkate alınmayan ve değersizleştirilerek çöpe atılan, halka ait her duygu, fikir ve talep bir yerlerde birikerek artık bir yük oluşturuyor.
Unutulmamalıdır ki atıklar yok olmaz.
Geri dönüştürülmeyen atıklar zamanla sosyal, siyasi ve diplomatik bir çöküşe neden olabilir.
Tıpkı bir çevre felaketi gibi...
Bugün Kıbrıs Cumhuriyeti ile KKTC arasındaki ilişki, göz ardı edilerek biriktirilmiş politik atıklarla dolu.
Örneğin; Ortadoğu'da artan tansiyonun içinde Kıbrıs Cumhuriyeti'nin İsrail'e verdiği açık destek, sadece Güneyi değil adanın tamamını etkileyebilecek bir boyutta.
Öyle ya da böyle günün sonunda bizi de etkileyecek olan bu kararlar, bu coğrafyayı kırılgan bir hale sürüklüyor.
Yok sayılan her ses, görmezden gelinen ya da ötelenen her mesele, adanın iki tarafı arasındaki çatlağı her geçen gün daha da derinleştiriyor.
Kıbrıs Cumhuriyeti adanın kuzeyinden yükselen talepleri dikkate almalı ve ortak güvenliğimizi riske sokacak adımlar atmaktan vazgeçmelidir.
Aksi unutmamalıdır ki, değersizleştirerek çöp muamelesi yaptığı o politik yığının altında kalması an meselesidir...
What's Your Reaction?






