Aşka Dair

Keyifli ve her daim hoşuma giden bir konuda yazmak istiyorum bu hafta: Aşk…

Jan 12, 2025 - 11:10
Aşka Dair
           
               

Keyifli ve her daim hoşuma giden bir konuda yazmak istiyorum bu hafta: Aşk…
Herkesin yaşamak istediği, kimi zaman çok tanıdık ama bir o kadar da sır dolu bir duygu. Çoğumuzun hayatına bir şekilde dokunmuş, bazılarımızın kalbinde ılık bir esinti, bazılarımızda ise fırtınalar estiren bir his.

Aşk, değişimin motor gücü olarak yaşamın içinde var. Âşık olur, değişir ve değiştiririz. Zor sınavlardan geçer, kendimizi ve gerçekliğimizi karşımızda ete kemiğe bürünmüş bir biçimde görürüz. Yapamadıklarımızdır aşk. Bizde en çok eksik olan neyse odur; en çok istediğimizdir.

Aşkın büyüsüne kapıldığımızda, neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt edemeyiz çoğu zaman. Ama belki de bu belirsizliktir aşkı bu kadar çekici ve unutulmaz kılan. Evet, aşk büyütür. Tıpkı ölüm gibidir; değiştirir ve dönüştürür. Kendi gerçekliğimizle sınar bizi.

Aşk, bazen beklenmedik bir anda çıkar karşımıza. İlk bakışta hissedilen o elektrik, bir tebessümde gizlenen sözler… Kalbimiz daha hızlı çarpar, dünya daha renkli görünür. Ama zamanla aşk evrilir; tutku yerini huzura, heyecan yerini derin bir bağlılığa bırakır. Bu dönüşüm bazen ürkütücü gelse de, aslında aşkın doğası böyledir. Her şeyi sabit tutmaya çalışmak yerine onunla birlikte akmaya izin verdiğimizde aşk bizi büyütür. Eğer başladığı motivasyonla sürseydi, aşk yaşamın gerekliliklerini yerine getiremezdi. Hep gerçeklik dışında, obsesif bir biçimde kalırdık. Şöyle bir düşününce zor bir durum yani.

Aşk, böylesine güzel bir yol arkadaşıyken, günümüzde tüketim toplumunda çok hızlı tüketilen bir şeye dönüştü. “Bu olmadı, hadi gitsin, yenisi gelsin.” Karşımıza çıkan kendi arızalarımızı göremez, aşkı tanıyıp fark edemez olduk. Birini beğenmek ile âşık olmak arasındaki fark yavaş yavaş unutuldu.

Aşkı bulmak ve sürdürmek belki de hiç olmadığı kadar karmaşık hale geldi. Flört uygulamaları, sosyal medya, hızlı yaşanan hayatlar… Her şeyin bir tıklamayla elimizin altında olduğu bu dünyada, aşkın saflığı bazen gölgelenebiliyor. Peki ya gerçek bir bağlantı? Kalpten kalbe kurulan o ince köprü? Teknolojiyle kolaylaşan iletişim, aynı zamanda bizi derin bağlantılardan uzaklaştırıyor olabilir mi? Ama şu bir gerçek ki, aşk ne kadar değişirse değişsin, özü hep aynı kalır: İçten bir dokunuş, saf bir anlayış ve paylaşılan bir tebessüm.

Çoğu zaman aşk, kendimizi en çıplak halimizle görmemize yardımcı olur. Sevdikçe büyürüz, ama aynı zamanda eksiklerimizle de yüzleşiriz. Aşk, bir yandan bizi tamamlayan bir aynayken, diğer yandan kim olduğumuzu bize hatırlatan bir öğretmendir. Kimi zaman sevmenin, önce kendimizi sevmekten geçtiğini fark ederiz. Kendimize sunduğumuz sevgi ve anlayış, bir başkasına aşkı tam anlamıyla sunabilmemizin anahtarıdır.

Aşk, her şeyi daha anlamlı kılan o nadir şeylerden biridir. Aşk bir haldir. Aşk içimizde varsa, dışarıda vücut bulabilir. Sanılanın aksine, basittir aşk. Nettir. Ve senin iraden dışında bir şeydir. Onu kutlamak için büyük şeylere gerek yoktur; sevdiğiniz birinin elini tutma halidir.

Aşk, risk almayı gerektirir. Bizi incitebilir ama aynı zamanda iyileştirir de. Kalbinizi kapatmayın; çünkü aşk, kalbinizin yeniden atmasını sağlayacak en güçlü ilaçlardan biridir. Bırakın hayatınızda yer bulsun, sizi değiştirsin, size öğretsin ve büyütsün.

Unutmayın, aşk sadece bir varış noktası değil, bir yolculuktur. Ve bu yolculuk, kendinizi daha derin bir şekilde tanımanızı sağlayacak kadar büyülüdür. Aşk, gidemediğimiz yerlere götürecek motivasyonu verir. Bu harika bir şey değil mi? Bu yeni dünyada aşk, bir ürün değil; kalpten kalbe açılan bir yol olarak varlığını yeniden inşa edecektir. Buna inancım tam.

İyi ki aşk var ve iyi ki onu yaşayabilme şansımız var

What's Your Reaction?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow