DÜŞMÜŞ…

Apr 18, 2025 - 08:53
Apr 18, 2025 - 09:37
DÜŞMÜŞ…
           
               

Yine aralandı düş perdem…
Yavaş yavaş işitmeye başlıyorum sesleri.
Bu homurtu, olsa olsa çöp kamyonunun sesidir.
Çöpü çıkardım mı acep geceden?
Ne berrak bir ışık bu, ne de temiz bir hava…
Tül perde de yakışıyor cama mübarek.
Şuna bakın, gelin gibi süzülüyor.
Şimdi “Ya Allah” desem de bir kuvvet doğrulsam yataktan.
Ama pek de sıcak döşeğim.
Şöyle bir gerilsem de sarılsam örtüme, sonra döne döne kıvrılsam yine.
Beş dakika çok değil.
Hoş serçeler bu kadar içten cıvıldıyorsa “uyan” diye, uyanmalı artık uykudan.
Bütün pencereleri açmalı bir bir ki, bereket dolsun eve.
Gecenin, karanlığın kasveti barınamasın, her nereye sindiyse tutunamasın.
Savrulsun gitsin hanemden…
Bebem de uyanmıştır şimdi.
Huyudur, sarılmadan, öpmeden çıkmaz yataktan.
Ama önce, kara çayı demlikte suyla iyice bir çalkalamalı.
Çalkalamalı ki demin rengi berrak olsun.
Şu bizim sinekli bakkal, açmış mıdır acep dükkânı?
Bir ekmek alsam yeter.
Tuzlu tereyağına iki yumurtayla bir kayganak, yanına da etli zeytin, tamamdır.
Kızın önlük, ütü ister mi acep?
Saçlarını da iki yana örsem bugün.
Şimşir tarak vardı eskiden.
Maşrapaya su doldurup, içine bandıra bandıra tarardı analar kızlarının saçını.
Islanınca da pek derli toplu dururdu saç.
Sütun gibi örüklerin ucuna da beyaz kurdeleyi bağladın mı, tamamdır.
Naylon tarak olacaktı çekmecede.
Bu sabah ben de böyle tarayayım kızın saçını.
İki ayrı örük biri bir yana, diğeri öte yana.
Kahvaltıdan sonra servise de yetişirsek, değme keyfime.
Kahveciğimi de ofis de içerim artık.
Şaka maka önce şekersize, sonra da Oza’ya alıştırdılar beni.
Hâlbuki katran karası, zehir zemberek bir kahveydi.
Ne ara alıştım da ben bu merete, diğerleri yavan geldi?
Bilemiyorum…
Hoş takıldığım şeye bak!
İnsan nelere alışmıyor ki şu hayatta?
Olmaz dediğimiz, neler oldu?
Hepsine alıştık bir bir…

Dur!
Bu ses de neydi?
Kafamın içinde her ne varsa yok etti!
Bir anda…
Tuz buz oldu gerçeğim.
Şu derinden gelen çığlık, kızın sesi mi?
Cümleler…
Hepsi birbirine girdi.
Düşünemiyorum…
Kulağımdaki şu derin çınlama.
Beynimin duvarlarına çarpa çarpa kuvvetleniyor.
Kan mı bu?
Dilimle damağım arasında süzülen.
Neden yorgunum bu kadar?
Dizlerimin bağı çözüldü.
Neredesin sen çocuk?
Bul beni!
Annen düşüyor, sana yetemez artık.
Ah be güzel çocuk.
Koru kendini…

What's Your Reaction?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow