"Zayıflama ile ilgili mitler"

Zayıflama Mitleri

Bir keresinde sokakta yürüyerek kayısı kurusu yiyen ve okudukları kitapları tartışan iki kilolu kızın sohbetine tanık oldum; bunun onlara kilo vermekte yardımcı olacağını umuyorlardı.

Zayıflama dünyasında pek çok mit var ve ben en yaygın olanlarını ele almaya çalışacağım. Eğer sizin de sorularınız ya da bildiğiniz yeni, sıra dışı zayıflama yöntemleri varsa, lütfen benimle paylaşın.

Mit №1: Zayıflamak İçin Diyet

Öncelikle “diyet” kavramının tanımını netleştirelim. En "yetkili" kaynağa, Ruwiki’ye başvuralım:

"Diyet (Yunanca δίαιτα — yaşam tarzı, beslenme düzeni), insanın yiyecek tüketimiyle ilgili kurallar bütünüdür."

Şimdi dürüstçe cevap verin: "Diyet" kelimesi size ne çağrıştırıyor?

Diyetten bahsettiğimizde, bunun sonsuza kadar süreceğini düşünmeyiz. Genellikle geçici ve katlanılması gereken zor bir süreç olarak algılarız. Hedefe ulaştıktan sonra eski yaşam tarzımıza dönebileceğimize inanırız.

Tam da bu yüzden diyetler genellikle işe yaramaz.

Aslında, hayatımız boyunca bir diyete bağlıyız. Eğer tek kuralınız “Canım ne isterse ve ne kadar istersem onu yerim” ise, bu da bir diyettir.

Yani, bunu nasıl adlandırdığımız önemli değil: Diyet veya yaşam tarzı. Önemli olan, ne yediğimiz ve ne kadar yediğimizdir.

Dış görünüşümüz tamamen yaşam tarzımıza bağlıdır! Eğer fiziksel görünümümüzü değiştirmek istiyorsak, aldığımız önlemlerin geçici değil, kalıcı olması gerekir.

Süreklilik şart!

Burada özellikle "sonsuza kadar" kelimesini kullanmaktan kaçındım, çünkü bu kelime korkutucu ve sanki bir mahkûmiyet gibi gelebilir. Ancak gerçek şu ki, hayatınızı kalıcı olarak değiştirirseniz, kilonuz da kalıcı olarak değişecektir.

Ve bu, tatlılardan ve alkolden vazgeçerek hayatınızın sıkıcı ve renksiz olacağı anlamına gelmez. Söz veriyorum, hayatınız yepyeni bir anlam kazanacak! Öncekinden çok daha fazla keyif alacaksınız!

Sizinle tüm sırlarımı paylaşıyorum!

Şimdi şunu unutmayın: Geçici önlemler, yalnızca geçici sonuçlar getirir.