BUNUN NEDENİ SİYASİ İRADENİN TÜRKİYE SİYASETİNE TAM TESLİMİYETİDİR.

Her kritik olayın merkezinde olmak bir ülkeye biçilmiş bir kader olsa gerek. Uluslararası bir masada pazarlık konusu oluştuğunda masada ki ilk konu Kıbrıs meselesi.

Mar 21, 2025 - 08:00
BUNUN NEDENİ SİYASİ İRADENİN TÜRKİYE SİYASETİNE TAM TESLİMİYETİDİR.
           
               

Her kritik olayın merkezinde olmak bir ülkeye biçilmiş bir kader olsa gerek.

Uluslararası bir masada pazarlık konusu oluştuğunda masada ki ilk konu Kıbrıs meselesi.

Kara para aklanacaksa, sanal bahis yapılacaksa, ülkeden kaçılacaksa, kumar oynanacaksa, fuhuş yapılacaksa gidilecek yer Kıbrıs.

Bu kadar kirli işin ve pazarlık masasının merkezinde olmak bir ülkenin kendi için tercih ettiği bir kader olmasa gerek.

İpini koparanın, beline silah takanın, ülkesinden kaçanın sığınacağı bir liman olması BİR TERCİH OLMASA GEREK.

Son 15 günün kriminal olaylarına bakarsanız yukarıda yazmış olduğum tüm olayların nasıl vücut bulduğunu tüm netliği ile görebilirsiniz.

Yasadışı yollarla silah sokma, kaçak yollarla ülkeye girme, uyuşturucu ile yakalanma, fuhuş sebebi ile intihar dahası mı sahte diploma, zimmete para geçirme tüm bunların sebebi denetlenmeyen giriş çıkışlar, kontrolsüz vatandaşlık ve oturum izinlerinin verilmesi.

Meselenin bu kadar vahim boyutta olmasının tek suçlusu tabi ki siyasi otoriteden başkası değil.

KKTC vatandaşlığını ele ayağa düşürenler onlar, ülkeye giriş kapılarını kevgire çevirenler onlar, kamu kurum ve kuruluşlarını itibarsızlaştırıp niteliksiz yönetim anlayışını getirenler onlar ama gel gör ki tüm işkenceyi çeken vatandaş.

Annan Planına kadar kendi yağıyla kendi ciğerini kavuran KKTC halkı, bugün hem ekonomik hem de nüfus dengesizliği dolayısı ile yok oluşun eşiğinde.

Düne kadar kendi tarımı ve hayvancılığı ile ayakta duran, doğal güzelliği ve muhteşem sahilleri ile tabiatın güzelliğini yansıtan, tamamen Kıbrıslının iradesi ile oluşturulan kaliteli eğitim kurumlarıyla örnek olan, güvenliği ve samimiyeti ile kapısı penceresi açık uyuyan, bahçesi cemileli, pazarları mangal sokağı yasemen kokan evlerimiz vardı.

Bugün ise; geleceği için endişeli başına ne geleceğini bilmeyen, ekonomik ve siyasi kaygılarla hayallerini erteleyen bir toplum oluşturuldu.

Bunun nedeni siyasi iradenin Türkiye siyasetine tam teslimiyetidir.

Türkiyesiz uluslararası siyaset KKTC’nin varoluş mücadelesinin en büyük tehlikesidir ve asla onsuz bir yol haritası belirleyemeyiz.

Her evlat büyür ve kendi otoritesinin hasıl olduğu bir yaşam kurar.

Kararlarını kendi aldığı, kendi evi, kendi işi, kendi eşi, kendi evladı olur.

Sıkıştığında fikir danıştığı zora düştüğünde kapısını çaldığı bir ata arar.

Ama evladın kurduğu düzene çomak sokarsan aile içi otoritesini yok sayarsan o evde ne huzur, ne mutluluk olur. 

İşte bizim bu beceriksiz siyasiler, evlat olmayı beceremediler ki karar alıp evini, işini, eşini bulsunlar.

Bulsalar bile bu tavırlarıyla işi batırır, evi sattırır, hanımı kaçırır döner atasını evladından ayırır.

Mevcut siyasilerimiz Kurucu Cumhurbaşkanımız Sayın Rauf Denktaş’ın söylemiş olduğu sözlerden feyz almalıdırlar.

“Kendinize, ailenize, cemiyetinize, milletinize faydalı olacak şekilde yaşayınız.” “Hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, Düşüncelerinde bir ileri, bir geri adımlar atmayacaksın, her dönemin adamı değil, her dönem adam olacaksın.”

What's Your Reaction?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow