Aile Dizimi: Geçmişin İzinde Ruhsal Şifa Arayışı

Bu hafta yazımın gündemi, Zeytin Ağacı dizisi ile merak uyandıran köken aile açılımı ya da başka bir deyişle aile dizilimi olsun istedim. Dizi oldukça güzel anlatıyor.

Geçmiş, pek çoğumuzun kaçmak istediği bir yer olabilir. Çünkü hoşumuza gitmeyen, başa çıkmakta zorlandığımız anıları, geçmişin tozlu sayfalarında bırakmayı yeğleriz. Ancak bazen kaçmak yerine yüzleşmek, iyileşmenin anahtarıdır. Aile dizimi, tam da bu noktada devreye giren, geçmişle barışarak bugünü anlamlandırmayı amaçlayan bir terapi yöntemidir. Bert Hellinger’in geliştirdiği bu yöntem, aile sistemindeki gizli dinamikleri açığa çıkarmayı hedefler.

Bugünün bilgisi ile biliyoruz ki, davranışlarımız, yaptıklarımız ya da yapamadıklarımız yalnızca bizimle ilgili değildir. Kaşımız, gözümüz, nasıl atalarımızdan miras olarak kalıyorsa, bazı trajik deneyimler de miras olarak kalır. Bu mirastan ailenin üyeleri farklı şekillerde etkilenmiş olabilir.

Aile dizimi, bireylerin yalnızca kendi yaşamlarıyla sınırlı olmadığını, aile sisteminin bir parçası olarak hareket ettiklerini savunur. Aile sistemi, geçmiş nesillerde yaşanan travmalar, kayıplar, çatışmalar ve önemli olaylar dâhil olmak üzere tüm aile üyelerinin yaşantılarını kapsar. Bu bütünlük içinde, her bireyin rolü ve konumu önemlidir. Aile geçmişimizde yaşanan acılar, farkında olmadan bizim hayatımızı da süregeliyor olabilir.

Bireyler aile sistemine derin bir bağlılık ve aidiyet hissederler. Bu bağlılık, bazen bireyin kendisini feda etmesine veya başkalarının yüklerini taşımasına neden olabilir. Örneğin, bir birey ailede yaşanmış bir kayıp veya travmayı bilinçdışı olarak sahiplenebilir ve bu durum kendi hayatında sorunlar yaratabilir.

Örnek verecek olursak, anlamlandıramadığımız öfke patlamaları yaşıyorsak, bunun sebebi geçmişimizdeki saklı kalmış, cezası çekilmemiş, üstü örtülmüş ölümler olabilir. Veya doğum sırasında ölen anne, sonraki nesillere öfke duygusunu aktaracaktır. Bu tür olayların farkına varmak, onları anlamlandırmak ve bu travmalarla başa çıkmak için gerekli adımları atmamızı sağlar. Geçmişte yaşanan travmaların etkilerini anlamak, iyileşme sürecinin başlangıcı olabilir.

Örneğin, büyükbabası savaşta travma yaşamış bir kişi, bu travmanın etkilerini kendi yaşamında hissedebilir. Büyükbabanın yaşadığı acı ve korku, sonraki nesillerde kaygı, depresyon veya belirli davranış kalıpları şeklinde kendini gösterebilir. Başka bir örnek: Bir ailede, erken yaşta ölen bir kardeş varsa, bu kayıp tüm aileyi etkileyebilir. Aile dizimi seansında, bu kaybın diğer kardeşler üzerindeki etkisi ortaya çıkabilir. Hayatta kalan kardeşlerden biri, ölen kardeşin yerini doldurmaya çalışarak kendi yaşamını sınırlayabilir veya suçluluk hissi yaşayabilir. Veya ailede, bir sebepten dolayı dışlanmış veya unutulmuş bir aile üyesi varsa, bu durum da mevcut nesilleri etkileyebilir. Örneğin, aileden dışlanmış bir büyükannenin varlığı, torunların ilişkilerinde güven sorunlarına veya bağlılık problemlerine yol açabilir.

Örnek bir durum:
Bir kadın, kronik depresyon ve iş hayatında başarısızlık sorunları yaşamaktadır. Aile dizimi terapisti, bu sorunların kökenini araştırmak için bir seans düzenler.

Seans:

Terapist, kadını ve ailesindeki önemli üyeleri temsil eden kişileri seçer.
Temsilciler odanın içinde belirli bir düzenle yerleştirilir.
Kadının büyükbabası, büyükannesi, annesi, babası ve kardeşleri temsil edilmektedir.
Seans sırasında, büyükbabanın savaşta yaşadığı travmanın büyükannenin hayatını nasıl etkilediği ortaya çıkar. Büyükannenin bu travma nedeniyle yaşadığı depresyon ve kaygı, annesine ve dolaylı olarak kadına aktarılmıştır.
Temsilciler, büyükbabanın ve büyükannenin yaşadığı duygusal yükleri ifade ederken, kadının kendi depresyonunun kökeninin bu travmalara dayandığı anlaşılır.
Sonuç:

Kadın, büyükbabasının ve büyükannesinin yaşadığı travmaları ve bu travmaların annesi üzerinden kendisine nasıl aktarıldığını fark eder.
Bu farkındalık, kadının depresyonunu ve iş hayatındaki başarısızlıklarını farklı bir perspektiften görmesini sağlar.
Terapist, kadının bu duygusal yükleri serbest bırakmasına yardımcı olur ve ona kendi yaşamını şekillendirme özgürlüğü kazandırır.
Bu örnekler, aile dizimi terapisi sırasında ortaya çıkabilecek yaygın senaryolardan bazılarıdır. Her bireyin deneyimi farklı olsa da, aile dizimi, bilinçdışı aile dinamiklerini ve geçmişte yaşanan olayların günümüzdeki etkilerini anlamaya yönelik güçlü bir araçtır.

Aile dizimi, aile sistemi içindeki enerji akışının ve duygusal yüklerin bireylerin yaşamlarını etkileyebileceğini savunur. Temsilciler aracılığıyla gerçekleştirilen aile dizimi seanslarında, bu enerji akışı ve duygusal yükler ortaya çıkarılır. Bu süreç, bireyin farkındalık kazanmasına ve bu yükleri serbest bırakmasına yardımcı olabilir.

Aile dizimi seanslarında, katılımcılar belirli aile üyelerini temsil eden kişiler olarak seçilir ve bu kişiler odanın içinde belirli bir düzen içinde yerleştirilir. Temsilcilerin yerleşimi ve etkileşimleri, aile içindeki dinamikleri ve gizli kalmış bağları ortaya çıkarmayı amaçlar. Bu süreçte, temsilciler genellikle kendiliğinden duygusal ve fiziksel tepkiler gösterirler, bu da terapistin aile sistemindeki sorunları tanımlamasına yardımcı olur.

Özetlersek: Her ruh görülmek ister. Onaylanmak, kabul görmek ister. Bu, yaşama hakkı gibi kutsal bir haktır. Aile içinde yargılanmış, dışlanmış, utanılmış, saklanmış kişi ya da olaylar sonraki kuşaklarda temsil edilerek varlıklarını sürdüreceklerdir. Ta ki görülene, kabul görene kadar. Aynı şekilde bastırılmış, saklanmış duygular da sonraki kuşaklara taşınacaktır. Tutulmamış yaslar, yaşanmamış korkular, dile getirilmemiş özlem vb. Köken aile açılımı, sistemde takılı kalmış, baskılanmış durumları görünür hale getirerek çözülmesini sağlar. Bu harika teknik ile size ait olmayan yüklerden özgürleşerek kendi yaşamınıza odaklanabilirsiniz. Böylelikle yapamadığınız şeyleri yapar, sevemediğiniz şekilde sever olacaksınız. Yarım kalan işleri tamamlayabilir, istediğiniz gibi temsil edilebilir olacaksınız.

Şimdi minik bir egzersiz ile atalarımızı onurlandıralım mı? Gözlerinizi kapatın ve atalarınızı kalbinizde hissetmeye odaklanın. Onlara şöyle söyleyerek onurlandırabilirsiniz: “Ben yaşamı sizden aldım. Hayat ışığının bana kadar akmasını sağladığınız için teşekkür ederim. Her ne yaşadıysanız saygı duyuyorum. Sizleri görüyorum. Kalbimde her zaman yeriniz olacak. Yaşamı bana kadar getirdiğiniz için teşekkür ederim.” Bunun sizi harika hissettirdiğini umuyorum.

Köken aile açılımı, köklerimizle pozitif bağlar kurmamızı sağlar. Onların hikâyesine bir anlayış getirerek derinden anlamak, belki bizi olgunlaştırıyor, belki kalbimizi yumuşatıyor, bilmiyorum. Bununla birlikte asıl kendimizle ilişkimiz değişiyor ve bu muhteşem bir his.