“BAŞIMIZ BELADA”

Ülke gündemine dair farklı bir şeyler yazmak için klavyenin başına geçtiğimde, her seferinde şöyle derin bir durgunluk geliyor.

May 9, 2025 - 07:18
May 9, 2025 - 07:17
“BAŞIMIZ BELADA”
           
               

“BAŞIMIZ BELADA”

Ülke gündemine dair farklı bir şeyler yazmak için klavyenin başına geçtiğimde, her seferinde şöyle derin bir durgunluk geliyor.

Ne yazacağımı düşünürken, resmi gazeteden ya da günlük internet gazetelerinden şöyle dişe dokunur bir konu ele almak için araştırayım diyorum.Ama her seferinde iç karartıcı siyasi gündem, umutsuzluğa sürükleyen asayiş raporları, kaygı verici ekonomik veriler.

Neyse, biraz sokağın nabzını tutalım diyorum, aman Allah’ım Sokak ise karamsarlığın ta kendisi olmuş.

Anlayacağınız, nereden tutsanız elinizde kalacak kötümser bir tablo ile karşı karşıyayız.

Tüm bu kötümser tabloya rağmen nasıl ayakta duruyoruz diye düşünmeden edemiyor insan.

Eşyanın tabiatına ya da hayatın olağan akışına aykırı diyebilirsiniz. Ama bilmeniz gereken şu ki burası KKTC.

Türkiye’de siyasetten ekonomiye, spor dünyasından kriminal olaylara kadar KKTC de su yüzüne çıkan ve kaset savaşları olarak gündemi meşgul eden. Bununla da kalmayıp etkileri yurtdışında cinayete kadar ulaşan bir illegal yapı zinciri sadece kamuoyunun ve duyarlı bazı basın organlarının ısrarlı takibi ile KKTC gündeminde yerini koruyor.

Ayşemden Akın’ın belgesel niteliğinde kronolojik açıklamaları, Murat Ağırel ve Timur Soykan’ın kitap ve yazılarında ortaya koyduğu kirli ilişkiler ağı,KKTC deillegal yapılanmanın nerelere kadar sirayet ettiğinin boyutlarını açıklarken, bizde ise durum?“SİN DE KAL” taktiği ile yürütülmekte.

KKTC siyaseti, kaynağı belirsiz ekonomik güçlere, emlak sektöründe bir anda parlayan “yatırımcılara” ve sanal bahisle beslenen kriminal vakalara teslim olmuş. Ne meclis ne de hükümet bu karanlık olayları öncelik listesine alıyor. Bunun yerine, kısır döngüye dönen kabine değişiklikleri, koltuk kavgaları ve niteliksiz icraatlarla debeleniyorlar.

Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar koltuk derdinde, Başbakan Ünal Üstel istihdam peşinde, Turizm Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu “ne şiş yansın ne kebap” modunda. Erhan Arıklı sosyal medyada kahraman, Muhalefet Lideri Tufan Erhürman ise aklı karışık tıpkı el açsa mı kapasa mı minvalinde, Kudret Özersay ise içi boş bir kâğıt parçasına takılmış, rüzgârda savruluyor. Özetle, “köy yanar, deli taranır” misali bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız.

Yusuf Hayaloğlu’nun yazdığı şiir gibi KKTC de yaşamak.

Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan tutarsızlık
Nerden baksan ahmakça

Başım belada
Üzerime kan sıçramış doğarken
Uykularım yarıda kalmış
Başım belada
Senelerce kuralsız yaşamışım
Nere gitsem çaresi yok, nere gitsem çaresi yok
Nere gitsem çaresi yok yanmışım

“BAŞIMIZ BELADA”

Başımız belada, evet. Ama unutmayın, beladan çıkış yolu, susmak değil, ses olmaktır. KKTC’nin kaderini koltuk kavgalarına, karanlık işlere teslim etmeye razı mısınız? Yoksa, bu adanın hikâyesini yeniden yazmak için bir adım atmaya hazır mısınız? Seçim sizin.

What's Your Reaction?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow