Irkçılık Hukuktan Üstün!

Ülkemizde artan şüpheli ölümler, kamu vicdanını derinden sarsar hale geldi. Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun şüpheli ölümünün ardından gündeme gelen; kayıp eşyalar, eksik açıklamalar ve kolluk kuvvetleriyle ilgili iddialar, halkın güvenini büyük ölçüde sarstı. Gerek bu olay gerekse son zamanlarda artış gösteren uyuşturucu, hırsızlık ve cinayet vakaları ardından bu tip zamanları fırsat bilen bazı aktörler, meseleyi yine her zamanki gibi hukuk ekseninden çıkarıp kimlik ve milliyet eksenine çekmeye çalışıyor.

Yıllardır her fırsatta gündeme gelen; “ülkeye girişler sıkılaştırılsın,” “yabancıya vatandaşlık verilmesin,” “çıkışlar denetlensin” çağrıları ırkçı bir zihniyettir. Kimse unutmamalıdır ki suçun asıl nedeni göçmenlik değil, denetimsizlik ve cezasızlıktır. Suçla mücadele, insanlara pasaportlarına bakarak yaklaşmakla değil, adalet sisteminin etkinliğini güçlendirerek yapılır.

Yüksek Yönetim Denetçisi Emine Dizdarlı’nın Terörle Mücadele Yasası’nın gözden geçirilmesine dair yorumu, oldukça değerlidir. Dizdarlı, bazı yasaların güncel suç tiplerine yeterli gelmediğini, mevzuatın teknolojiye ve yeni suç biçimlerine göre yeniden yapılandırılması gerektiğini vurgularken, dikkatleri tam da olması gereken yere doğru çekiyor.
Yabancı düşmanlığına sığınmak yerine; caydırıcılık artmalı, soruşturmalar kolaylaştırılmalı, denetim şeffaf bir biçimde güvence altına alınarak gerekli hukuki düzenlemeler yapılmalı.

Bugün ülkemizde bir kadının ölümü aydınlatılamıyorsa, uyuşturucu baronları rahatça işlerini yürütüyorsa, yasa dışı bahis merkezleri her köşe başında bulunabiliyorsa, bu durumun nedeni artan göçmen sayısından çok denetimsizliktir. Polis teşkilatının şeffaflığı, yargının hızı ve tarafsızlığı, savcılığın bağımsızlığı sağlanmadan hiçbir suç engellenemez.
KKTC'de yaşayan yabancı uyruklu insanlara ırkçı yaklaşımlarla ithamlarda bulunmak ve hepsine potansiyel birer suçlu muamelesi yapmak kelimenin tam manasıyla hukuksuzluk örneğidir.
Kamu düzeni ve ırkçılık birbirinden ayrılmalıdır. Güvenlik ihtiyacı, ırkçı yaklaşımlarla sınırları derinleştirerek değil hukukun üstünlüğü ile sağlanmalıdır. Yasa dışılıkla mücadele yasalardan uzaklaşarak değil, onları güçlendirmek ve uygulamakla mümkündür...