KTTO HAKLI!

Nedir KTTO’nun açılımı?
Kıbrıs Türk Ticaret Odası
Nedir bu odanın manifestosu?
Birinci hedefleri: “İdari, yasal ve mali düzenlemeler açısından iş ve yatırım ortamını basitleştirici, maliyetleri düşürücü ve verimliliği artırıcı öneriler geliştirmek, bunları ilgili kamu kurumlarıyla paylaşmak ve etkin bir şekilde takibini sağlamak”
Adamlar haklı yani…
Kendi cephelerinde haklı.
Onların derdi maliyeti düşürmek, senin benim aç karnımı doyurmak değil!
Nihayetinde bu adamlar senin benim gibi halk insanı değil.
Burjuva hepsi, en az kendi ve kendinden sonraki gibi…
Halk dediğin güruh onlar için altı üstü işçi.
Rahmetli dedem demeyeli “nöker” yani.

Zanaatkarın yerini alan kodaman tüccarın oturup da seni beni savunacağını sanmak elbet büyük hata.
Ama hakkını da yemeyelim.
Nihayetinde okumuş adam.
Kalkıp da “az yesin köpekler” diyemedi, utandı tabi…

“Maaş ve ücret artışları çalışanların alım gücünü koruyan bir araç olarak görülürken, maaş ve ücret artışlarının pahalılığı arttıran nedenlerden biri olduğu” dedi “göz ardı edilmektedir.”
Devamı da var: “Asgari ücrete veya kamu görevlilerinin maaşlarına son dört ayda yaşanan hayat pahalılığının tam olarak yansıtılması halinde ülkemizdeki maaş ve ücretlerin çevre ekonomilerine göre ciddi oranda yükseleceği, bunun ise ekonomimiz tarafından üretilen mal ve hizmet fiyatlarına yansıyarak genel fiyat seviyemizi de Güney Kıbrıs ve Türkiye gibi ülkelerin oldukça üzerine çıkaracağı tartışılmayacak bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır” dedi.

Yani özetle “Siz bu işçi ve memur taifesinin maaşlarına zam yaparsanız biz ve bizim gibi halk üstünden geçinen kodamanlar da halkın parasını daha fazla yiyebilmek için mecbur fiyat artışı yapacağız, hadi bu da bir tarafa maliyetlerimiz artacak kardeşim. Yazık değil mi bize?” Dedi aslında…

E bu nereden baksan kısır bir döngü.
Peki bu çark nasıl durdurulur?
Elbette nökerin gırtlağına çökerek.
Bir dursun nöker.
Az yesin.
Yemesin hatta bir süre, dayansın, nedir yani!
Nihayetinde ülke menfaati falan filan…

O arada işte biz kodaman tüccarlar da malımıza mal, servetimize servet katarız.
Devlette efendime söyleyeyim işte boş durmasın “… gerekli etkin çalışmaları ortaya koysun” onu da biz yapacak değiliz.
Devlet neyi denetleyebiliyor?
Akaryakıt, elektrik, gaz, su, hububat, süt ve süt ürünleri, mobil iletişim...
Buyursun denetlesin.
Bu arada devlet KDV’ydi stopajdı bu uygulamalardan da vazgeçsin.
Nedir tüccardan istediğiniz?
Kazandığımızı da vergiyle mi yiyelim?
Oldu olacak canımızı da alın!
Bak böyle de söyleyince üzüldüm şimdi.
İçim acıdı, kıyamadım…

Yani adamlar haklı nöker kardeşlerim.
Az yiyin, az yiyelim.
Gerekirse de yemeyelim.
Beslenmeyelim, doktora gitmeyelim, çocuklarımız okumasın, herhangi bir sosyal aktivitemiz olmasın…
Ama bir saniye biz zaten bunların hiçbirini yapıyor sayılmayız!
O halde “üç” deyince nefesimizi tutalım.
Nedir yani?

NÖKER: HİZMETKAR, MARABA