"TARAF TUTMALIYIZ... SUSMAK EZİYET EDENİ CESARETLENDİRİR, EZİYET ÇEKENİ DEĞİL."

Bir büyüğümüzün dediği bu sözden yola çıkarak, yaşadığımız tüm sorunları açıkça ifade etmemiz gerekiyor.
Ne demişler? “Turpun büyüğü heybede.”
Bu deyim, bizim siyasiler için ne anlam ifade ediyor? Son günlerde ülkenin gündemini takip etmekte zorlanıyoruz. Ülke olarak konsantrasyon sorunu yaşıyoruz; odaklanamıyoruz maalesef. Sağ olsun, siyasilerimiz bu alanda oldukça “istikrarlı” hareket ediyorlar.
Olmaz dediğimiz her şey oluyor ve bunu yaparken de oldukça cüretkâr davranıyorlar. Sorun şu ki toplum olarak çıkarlarımız, toplumsal değerlerimizin önüne geçmiş durumda. Çocuğumuzu hak etmediği bir işe yerleştirebilmek, hak etmediğimiz arazileri zapt edebilmek, hak etmediğimiz makamlara ulaşabilmek, yasalarla mümkün olmayan ayrıcalıklardan yararlanabilmek...
İşte bu sebepler, siyasilere “turpun küçüğünü” heybeden çıkarma cesareti veriyor ve vatandaşı bu usulsüzlüğe ortak etmeleri sayesinde adaleti, yasaları ve kuralları kolayca kendilerine alet edebiliyorlar.
"HEYBEDEKİ TURPUN BÜYÜĞÜ"
Heybede bulunan “turpun büyüğünü” ise kamuoyundan ve adaletten kaçırabilmek için hükümetin tüm paydaşları suç ortaklığından çekinmiyor. Sahte diploma olayında adı geçen milletvekilini yasal sürece bırakıp adaletin tecelli etmesini sağlamak yerine, yüce meclisi dahi kendi menfaatlerine alet ediyorlar. Devletin birçok kurumunda yaşanan sorunları perde gerisinde, yine usulsüz yollarla çözmeye çalışıyorlar.
Milli Eğitim Bakanlığı, hükümet ortağı bir parti liderinin toplumun dinamikleriyle oynayarak, kendi kitlesi zannettiği insanların duygularını sömürerek, meseleyi sürekli sıcak tutma yoluyla toplumsal travmalar yaratmakta ve yarayı kaşıyarak toplumu karşı karşıya getirmeye çalışmaktadır.
Bayram arifesinde tüm sektörler kan ağlarken; esnafından iş insanına, öğrencisinden eğitimcisine, seracısından hayvancısına kadar tüm vatandaşlar, ekonomik istikrarsızlık ve gelecek endişesi nedeniyle yarınlarıyla ilgili hayal bile kuramamaktadır.
İŞTE TAM DA BU SEBEPTEN DOLAYI...
"Taraf tutmalıyız... Susmak eziyet edeni cesaretlendirir, eziyet çekeni değil." Elie Wiesel’in dediği gibi. Ülkeyi monopoly oyunu gibi peşkeş çekenlere, siyasi iradelerini ayrıştırma ve bölme üzerine kurmuş vizyonsuz zihniyetlere, çocuklarımızın yarınlarını pervasızca yok edenlere inat taraf olmalıyız.
ADALETİN VE LİYAKATİN TARAFINDA OLMALIYIZ.
İYİ BAYRAMLAR